ANNE SÜTÜ;
Yeni dünyaya gelen çocuğun hayatiyetini devam
ettirebilmesi beslenmesine bağlıdır. Bebek için iyi beslenmede en önemli besin anne sütüdür.
Anne sütünü basit bir sıvı olarak görmemek lazımdır. Eğer anne sütü, yeterli mikdarda geliyorsa,
çocuğa ilk altı ay hiçbir ek gıda vermeye gerek yoktur. Anne sütü, çocuğun gelişimi için gerekli bütün
maddeleri ihtiva etmektedir.
Anne sütü yeni doğan bebeğin ve süt çocukluğu devrelerinin en ideal besinidir. 1970’lere kadar sun’i
mamalar ve inek sütü ile beslenme giderek artmışsa da, son yıllar içinde anne sütü ile beslenmenin
önemi daha iyi anlaşılmıştır.
Bu sütteki proteinlerin hazmı oldukça kolaydır. İnek sütündekilerin ise daha zordur. İnek sütünde, iyi
kaynatılmadığı takdirde allerjiye (ekzama, ishal, kansızlık) yol açan bir madde (B. lakto globülin) vardır.
Anne sütünde ise böyle bir madde yoktur. Anne sütünde laktofferin isimli bir madde, bağırsaklarda
mikropların çoğalmasını önler ve vücut için gerekli olan demirin daha kolay emilmesini sağlar. İnek
sütünde ve hazır mamalarda ise böyle bir madde yoktur.
Ayrıca anne sütünde, bebeği mikrobik hastalıklara daha dayanıklı hale getiren immünglobulinler ve
lizozim isminde bazı maddeler vardır. İnek sütünde ise bu maddeler yoktur.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere nazaran daha az ishal
oldukları bir gerçektir. Çocuk için enerji kaynağı olan laktoz isimli madde, anne sütünde inek sütüne
oranla daha fazla miktardadır.
Anne sütündeki mineraller (kalsiyum, fosfor v.s.) yeterli ve dengeli olduğu halde, diğer sütlerde bu
denge yoktur.
Anne sütünün yağı, inek sütünden oldukça üstündür. Linoleik asit isimli madde, anne sütünde bulunur
ve bu asit bulunmadığı hallerde çocuğun büyümesi yavaşlamakta, ciltte kuruluk ve kalınlaşma
olmaktadır.
Anne sütünün yağı, kolay hazmedilmektedir. Çünkü bu hazmı kolaylaştıran lipaz isimli madde, süt
mideye inince etkili olmaktadır. Halbuki mamalarda ve diğer sütlerde bu madde bulunmamaktadır.
İlk beş günlük anne sütü “ağız” veya “ağuz” (tıp dilinde kolostrum) çok zengin bir gıdadır. Kolostrumda,
çocuk için çok önemli olan laktoferrin ve bifidium faktör veya diğer adıyla bifidus faktörü bol
bulunmaktadır.
Çocuğun emzirilmesi anne sağlığı açısından da mühimdir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, meme
kanserleri, çocuklarını emzirmeyen kadınlarda, emzirenlere oranla daha fazladır.
Çocuk dünyaya geldikten sonra, iki saat içinde anne, çocuğunu emzirmelidir. Böylece anne sütünün
gelmesi oldukça çabuklaşmaktadır. Süt çocuklarında böbrekler tam fonksiyon göstermediği için fazla
tuzun atılması ancak fazla su atılması ile olur. Fazla tuz alınması çocuklar için tehlikeli olan su kaybına
sebeb olabilir. Anne sütündeki tuz ve mineral miktarı inek sütünün üçte biri kadardır. Eğer annenin
sütü yoksa veya miktar olarak yetersizse ve bir hekim tarafından karar verilmişse (çocuğun kilo
almadığı tesbit edilerek) ancak o zaman uygun terkipte hazırlanmış mama ve inek sütü verilmelidir.
Anne sütüyle beslenenlerde, ilk aylarda pişik, grip, farenjit ve süt allerjisine, ilerleyen yaşlarda da
astıma daha az rastlanır.
Bütün bunlardan başka, çocuk ruh sağlığı için önemli olan anne-çocuk sevgi ve yakınlığı kadının
çocuğunu emzirmesi ile başlar.
Anne Sütünü Artırıcı Tıbbi Bitkiler
Anason: Anne sütünü artırıcı özellikte olup, günde 0,5-1 gr alınabilir. % 1-2' lik çayından günde 2-3
bardak içilebilir. Gaz giderici olduğu için anneye ve bebeğe iyi gelir.
Sütotu: Bir çay kaşığı kadar ufalanmış sütotunun üzerine kaynar su dökülür, on dakika kadar bekletilip
süzülür ve taze taze içilir. Tatlandırıcı olarak bal veya şeker katılabilir.
Rezen meyvesi (Raziyane): Toz halindeki rezeneden 0,5-1 gramlık haplar yapılarak günde 3 defa
yutulur. Hap yapmak için bal, leblebi unu veya meyan balı kullanılır. İnfüzyon halinde de kullanılabilir. 2
gram toz rezene kaynar suya atılır, beş dakika kadar hafif ocakta tutulur ve karıştırılır, sonra tülbentten
süzülerek çay gibi içilir. Rezene içen annenin sütü, çocuğun gazını da giderir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder