Doğumun Devreleri
Doğum olayı birbirini tâkip eden 3 devreye ayrılır.
I. Devre: Genişleme devresi de denilen bu devre, gerçek doğum ağrılarının belirmesiyle başlar. Rahim
ağzının tam olarak açılmasıyla son bulur. Başlangıçta 2 milimetre olan rahim ağzı açıklığı kasılmalar
sâyesinde 10 santimetreye ulaşır. Bu devre ilk doğumlarda 12, birden sonraki doğumlarda ise 6 saattir.
Kasılmalara gerçek doğum vasfı kazandıran nitelik, ağrı duyusuyla berâber oluşudur. Rahim
kasılmaları başlangıçta 15-20 dakikada bir gelmek üzere başlar ve takriben 15-20 saniye sürer.
Başlangıçta bel ve kuyruk sokumunda duyulan ağrı zamanla aşağılara iner. Birinci devre sonunda
ağrılar 2-3 dakika arayla gelip 40-60 saniye sürer.
Doğum ağrılarının başlama mekanizması:
Zamânı gelen bir gebelikte doğum ağrılarının ne şekilde başladığı problemi henüz karanlığını
muhâfaza etmektedir. Bununla berâber bu kompleks mekanizmada tek bir faktörden ziyâde bir seri
faktörlerin birbiri üzerine etkisinin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Bu etkide hormonal, kimyevî,
mekanik ve nöropsişik faktörler mesuldür.
Birinci devrenin sonunda tamâmen yumuşayan rahim ağzında genişleme tamamlanarak bebeğin
geçeceği çapa erişir. Bu esnâda amnion kesesi de artan basınç netîcesinde en zayıf yerinden yırtılır
ve su dışarı akar.
II. Devre: Rahim boynunun genişlemesinin tamamlandığı andan başlayan bu devre bebeğin
doğumuna kadar devâm eder ve bebeğin dışarı atılmasını hedef alır. Bu sebeple buna “atılma dönemi”
de denir. İkinci devre ilk doğumda, iki saat, birden sonraki doğumlarda ise 20-30 dakika kadar sürer.
Ağrıları su kesesinin yırtılmasını takiben kısa bir süre hafifler, müteakiben bebeğin doğum kanalına
girmesiyle daha da şiddetlenir. Doğum ağrıları ile akıntı hissinin refleks olarak meydana getirdiği karın
adalelerinin kasılmaları aynı anda vukû bulur. Bu uyuşma temin edilmezse irâdî karın adalelerinin
kasılmalarından istenilen sonuç alınamadığı gibi, gebe kadın boşuna ve lüzumsuz yere yorulmuş olur.
Çocuk normalde sol yanına yatmış başını gövdesine dayamış dizlerini karnına birleştirmiş olarak
bulunur ve önce başın en tepesi çıkar. Kadında doğum mekanizması dik duruş sebebiyle çok
kompleks bir özellik gösterir. Çocuğun dışarı atılması için vücut ve bebek bir çok seri hareket yapar.
Bu hareketler kademeleriyle birlikte bilinmektedir. Fakat ne gibi faktörlerin etkisiyle meydana geldiği ve
sebepleri henüz açıklığa kavuşmamıştır. Bu olay öyle programlanmış ve düzenlenmiştir ki, dışarıdan
hiçbir müdahaleye fırsat kalmadan bebek doğar. Bebeğin anne karnındaki duruşu ve doğum
esnâsındaki hareketlerinde meydana gelecek en küçük değişiklik doğumu imkânsızlaştırır veya çok
zorlaştırır. Aynı zamanda bebek ve anne ölümlerine sebebiylet verebilir. Bu sebeple bu muazzam
hâdise ve basamaklarını planlayan birinin mevcut olması selim akılların kabul ettiği bir gerçektir.
Çünkü; doğumda çocuğun dışarı çıkması için yapmış olduğu başın öne eğilmesi vücudun ise dönmesi,
gerilmesi, dışa dönmesi ve başın arkaya gitmesi ve sonra yana dönmesi hârika hareketlerdir. Başın
gövdeye eğilip en üst kısmıyla doğum kanalına girmesi normal doğum için kat’î olarak lâzım olan bir
şarttır. Bu baş hareketindeki en küçük değişme başın doğum kanalına girmesine müsâade etmez.
Yeni Doğan Bebeğin İlk Bakımı
Bebek doğar doğmaz ayaklarından tutulmak sûretiyle baş aşağı pozisyonda ağzı steril bir gazlı bezle
veya pamukla silinerek mukus dışarı alınmalıdır. Bundan sonra göbek kordonunun kesilmesi ve
bağlanmasına sıra gelir. 2 santim aralıkla iki pensle göbek kordunu iki taraftan kapatılır. Arasından
makasla kesilir. Sonra bebeğin karın derisine 2 santim uzaklıktaki bölümü temiz, steril bir ipek veya
keten şeritle bağlanır. Bağlamanın bir santim üzerinden ikinci bir bağlama yapılmalıdır. Bilâhare kesik
uca antiseptik bir solüsyon (mersol) sürülerek steril bir gazlı bezle kapatılır.
Daha sonra bebeğin durumu; rengi, solunumu, kalp atımı, adale kuvveti, refleksleri bakımından
değerlendirilir. Herhangi bir bozukluk varsa küvöze konulur. Yeni doğan bebeğin gözlerinin bakımı için
% 1’lik gümüş nitrat solüsyonundan birer damla damlatılması kânûnî mecburiyettir. Derinin bakımı için
önce steril kompreslerle silmek kâfidir. 2 ve 3. günlerde tahriş etmeyen antiseptikli ılık banyolarda
kirlerini almak oldukça faydalıdır.
III. Devre: Plasentanın (bebeğin eşi) çıkışıdır. Bebeğin doğumunu müteakib 3-5 dakika istirahate
geçen rahimde kasılmalar tekrar başlar. Kasılmalar netîcesinde plasenta tutunduğu yerden ayrılır. Bu
genellikle 10-20 dakika kadar sürer. Burada en önemli husus rahimin kasılmalarını ve plasentanın
kendiliğinden ayrılmasını kesin olarak beklemektir. Erken olsun diye tutulup çıkarılmaya çalışılırsa,
rahimin içi dışına döner ve çok tehlikeli bir durum meydana gelmiş olur. Bebeğin doğumundan sonra
hafif bir kan fışkırması ve kordonun bir miktar aşağıya sarkması plasentanın ayrıldığını gösteren
belirtilerdir. Doğumun üçüncü devresinde 100-300 cm3lük bir kanama olur. Bu genellikle normal kabul
edilir ve bir tedâvî îcâb ettirmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder