4 Haziran 2017 Pazar

Gebeliğin devreleri


Gebeliğin devreleri: Çeşitli faydaları olması bakımından üçer aylık üç devreye ayrılarak incelenir.
Birinci üç aylık dönem: Hâmilelik teşhis edildikten sonra ilk yapılacak iş hekime mürâcaat edip,
gerekli muâyene ve tedkikleri yaptırmakdır. Doğumun normal yolla olup olamayacağı, kalp, böbrek,
akciğer ve kan sistemine âit bir bozukluk olup olmadığı araştırılmalıdır. Tansiyon ölçümü, kan
uyuşmazlığı açısından Rh faktörünün araştırılması, idrarda şeker ve albümine bakılmalıdır. İlk üç aylık
gebelik devresinde her ay kontrole gitmelidir.
Umûmiyetle ilk üç ay, vücud ağırlığında belirgin bir artma olmaz. Bulantı kusmalardan dolayı zayıflama
dahi olabilir. İştahsızlık ve bulantı-kusma problemleri sebebiyle diyet tanziminde acele etmemelidir.
Gebenin ortalama olarak haftada 250 gram (her ay bir kilo) alması istenir. Gebeliğin ilk üç ayında aşırı
yorgunluk ve bitkinliğe yol açmamak kaydı ile, gebe kadın gündelik işlerini aksatmadan yapabilir. Alışık
olmayan kadınlar için en iyi egsersiz yürüyüştür. Günün muayyen saatlerinde yapılan fazla yorucu
olmayan yürüyüşler, kan dolaşımını iyileştirmesi, bebeğin oksijenlenmesini arttırması, anneye iyi bir
ruh hâleti kazandırması yanında, doğumdan sonra vücûdun eski hâlini tam ve çabuk almasını da
kolaylaştırır. Çok uzun olmamak şartıyla çeşitli seyâhatler yapabilir. Fakat son üç ayda bundan da
kaçınmalıdır. Uzun yolculuklarda anne uyarılıp erken doğumlar husûle gelebilir.
İlk üç ayda görülen şikâyetler: Bulantı ve kusmalar, anne olacak kadınların yarısından çoğunda
rastlanan bir şikâyettir. Genellikle 3-4. haftalarda başlayıp, 11-12. haftalarda kendiliğinden geçer.
Bulantılar çoğu defâ sabah uyanınca ortaya çıkar. Açlık, gıda kokusu, sulu gıdâlar ve yağlı yiyecekler,
ilâveten de rûhî stresler bu şikâyetin artmasına sebeb olur. Bilinen husus, bu şikâyetler için ilâç
kullanmanın zararlı olduğudur. Bu sebeple bulantı ve kusmalar için gıdâ rejimi tatbiki faydalı olur.
Sabah uyanınca hemen yataktan kalkmamalı, 10-15 dakika uyanık, fakat hareket etmeksizin
yatmalıdır. Yataktan kalkmadan akşamdan hazırladığı birkaç tuzlu bisküviyi yemesi, bulantı için çok iyi
gelir. Günde bir-iki öğünde yemek yerine sık sık kuru gıdâlar, kızarmış ekmek, kraker yenmesi
faydalıdır. Karbonhidrattan zengin, yağdan fakir yiyeceklere rağbet etmeli, sigara alışkanlığından
vazgeçmelidir. Gebelerin çoğunda 12. haftada bu şikâyetler son bulur ve çok şiddetli seyretmez.
Bâzılarında ise umûmî durumu bozacak seviyeye kadar varabilir. Hasta hiçbir şey yemediği hâlde
mütemâdiyen kusar. Bu durumda hâmile kadın hastahâneye yatırılmalı ve yoğun bir tedâvî programına
alınarak çocuğun ve annenin sıhhati korunmalıdır.
İkinci üç aylık dönem: Hâmilelikle ilgili rahatsızlıkların en az olduğu bu dönemde anne vücudu ile
cenin tamâmıyla birbirlerine alışmışlardır. Kadın psikolojik olarak da gebeliğe adapte olmuştur.
Herhangi bir şikâyet ortaya çıkmadığı takdirde, ayda bir kontrole gitmek yeterlidir. Bulantı ve kusmaları
sona erip, iştah geri geldiğinde iyi bir diyet tanzim edilmelidir. Yumurta, et, süt tâze meyve ve sebze
diyete dâhil edilir. Haftada 250 gramdan fazla kilo almamaya dikkat etmelidir. Yemeklere atılan tuz
miktarını azaltmakta büyük fayda vardır. Böylece vücutta su birikimi ve buna bağlı olarak ortaya
çıkacak kalp yüklenmesi önlenmiş olur.
Hâmileliğin ikinci üç aylık devresinde kadının yaşama şartlarında herhangi bir değişiklik yapması
gerekmez. Bu devrede ortaya çıkan başlıca şikâyetler şunlardır:
Bacaklarda kramp: Genellikle 24. haftadan sonra bilhassa geceleri ortaya çıkar. Sebepleri
organizmada inorganik fosfor bileşiklerinin artıp, kalsiyumun azalmasıdır. Fosforsuz kalsiyum tuzları ve
içilen çiğ süt miktarının azaltılması îcâb eder. Sırt ağrısı: Gelişen gebelik mahsulünün kitle ve ağırlığı
sebebiyle ortaya çıkan bir mekanik ağrıdır. Çoğunlukla altıncı ayın sonunda görülmeye başlar.
Hamilenin istirahati ile hafifler. Cilt belirtileri: Gebelikte kızarıklık, kaşıntı, kurdeşen görülebilir. Bunlar
yağ ve ter bezlerinin aşırı faaliyeti sonucu ortaya çıkar. Nefes darlığı:Normal kişide rahatsızlık
vermeyen birkaç merdiven çıkışı, bu zamanda annenin nefes almasını güçleştirebilir. Rahmin
büyüyerek karın boşluğunu yukarı doğru itmesinden ve göğüs kafesine baskı yapmasından ileri gelir.
Sırt üstü yatıp, kolları ve bacakları yukarı kaldırarak yapılan nefes alma eksersizleri, göğüs kafesini
genişletmesi açısından faydalı olur. Kolları yana indirirken nefes verilir. Bu hareketi yavaş yavaş ve
düzenli bir şekilde nefes normal duruma gelinceye kadar tekrarlamalıdır.
Üçüncü üç aylık dönem: Yedinci aydan îtibâren 15 günde bir muâyene gerekir. Kontrollerde vücut
ağırlığı, tansiyon, başağrısı, görme bozuklukları, akıntı ve kanama gibi belirtiler üzerinde hassasiyetle
durulmalıdır. Bebek doğum ağırlığının büyük kısmını bu safhada kazandığından, diyet üzerinde
titizlikle durulmalıdır. Haftada 500 gramın üzerinde kilo alınması hâlinde yemek aralarında birşey
yenmemesi, yemeklerdeki yağlı maddelerin, ekmeğin şeker ve patatesin kesilmesi gerekir. Elbiseler
gevşek, ayakkabılar alçak topuklu olmalıdır. Aktivite sınırlandırılmalı, geceleri en az sekiz saat uyku
sağlanmalıdır. Baş yüksekte sırtüstü veya yan yatmalı, aşırı stress ve yorgunluktan kaçınmalıdır.
Öğleden sonraları yatak istirahati yapmalıdır.
Doğumun yaklaşmasıyla birlikte, gebeliğe âit şikâyetlerde artış olur. Varis, hemeroit teşekkülü hızlanır.
Sık idrara çıkma, bel ve kasıklarda ağrı daha belirgin olur. Tedâvi yönünden yeni bir tedbir yoktur.
Hastalara durumları açık ve etraflıca anlatılmalı, moralleri düzeltilmelidir.
Üçüncü üç aylık dönemin en önemli hastalıkları, gebelik zehirlenmesi ve kanamalardır.Tansiyon
yükselmesi, idrarda albümin olması, bulantı-kusma ile birlikte, şuur bulanıklığı ve çırpınmalar çok
tehlikelidir ve hemen hastaneye götürülmelidir. Bu hastaların doğuma kadar sıkı bir kontrol altında
kalması gerekebilir.Kanamaların başlaması, plasenta (eş)nın ayrılması ve düşük ihtimâli yine
hastaneye başvurmayı gerektiren durumlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gebelikte beslenme

Gebelikte beslenme: Gebelikte beslenme, doğacak çocuğun sıhhati bakımından önemlidir. Her şeyden önce, beslenmenin her çeşit besini ye...