B12 Vitamini: Permisiöz hastalığının tedâvisinde tıp 1926 yılına kadar âciz kalmıştı. Bu yılda, Minot ve
Murphy bu hastalığın tedâvisinde karaciğerin kullanılabileceğini gösterdiler. Daha sonra Casttle, etin
mîde suyu ile birlikte yedirilmesinin bu hastalığı daha çok düzeltebileceğini gösterdi. Sonra karaciğer
ekstralarının şırıngası ile daha iyi sonuç alındı. Bunun üzerine etkili madde araştırması hızlandı ve
1948 de B12 denilen vitamin izole edildi. 20 mg renkli kristal B12 vitamini elde etmek için bir ton tâze
karaciğer kullanıldı. Bu bileşik % 4 nispetinde kobalt mâdeni ihtivâ etmekteydi. Onun için bu maddeye
siyanokobaltamin adı verildi. 1955’te molekül yapısı aydınlatıldı.
Özellikleri: B12 vitamini 300°C’de eriyen kırmızı billurdur. Saf madde nötr çözeltide ısıya dayanıklıdır.
Alkali ve asidik çözeltilerde ısıya dayanıklı değildir. Saf olmayan B12 vitamini ısıya daha dayanıklıdır.
Billuru % 12 su ihtivâ eder ve 25°C’de % 1,25 çözünürler.
Eksikliği: Az alımına bağlı eksiklik pek seyrek gibidir. Hayvânî gıdâ almayan Vejetaryen ve Hintlilerde
görülmüştür. B12 vitamininin eksikliği sonucu Pernisioz anemi denilen hastalık belirir. B12 vitamini
eksikliği beslenmeden dolayı olabileceği gibi, bu vitaminin sindirimine yardımcı olan glikoprotein
tabiatındaki bir vâsıtanın eksikliğinden de olabilir. Çeşitli barsak hastalıkları da B12 vitamininin
emilmesine mâni olmaktadır. Bâzı ilâçlar ve bilhassa alkollü içkiler (bira, şarap, rakı vs.) B12 vitamininin
sindirilmesine mâni olur. B12 vitamini eksikliği, kansızlığa ve buna bağlı olarak sinir sistemi
bozukluğuna sebep olmaktadır. Eritrositlerin yaşama müddeti 120 günün altına düşmektedir. Renk
iyice solar, dil kırmızı olur ve papillaları silinmiş ve bâzan ağrılıdır. Sinir sisteminde değişiklik olur.
Sindirimi: İleum (ince barsakların son bölümü) un distal (aşağı) kısımlarından emilir. Emilmenin
olabilmesi için mîdede salgılanan glikoprotein lâzımdır. Pernisiöz anemide B12 vitamini sindirimi
ortadan kalktığı için birkaç mg gibi yüksek dozlar vermek gerekir. B12 vitamini vücutta bütün hücreler
için gereklidir. Hücrenin bu vitamine olan ihtiyacı, hücrenin çoğalma hızı ile orantılıdır. Mesela mîde
barsak kanalının sık sık yenilenen hücreleri B12 vitaminine çok muhtaçtır. Bâzı sinir lifleri çok
yenilendiği için bunların da B12 vitaminine ihtiyaçları vardır. Sinir liflerinde miyelinin yapılması,
korunması ve DNA, yâni gen yapımı için de B12 vitamini gereklidir.
B12 vitamini pernisiöz kansızlık tedâvisinde kullanılır. Başlangıçta haftada iki defâ 1 mg şırınga edilir.
Kansızlık düzeldikten sonra 6 haftada bir 1 mg şırınga etmek kâfidir. Bu tedâvi ömür boyu devam
etmelidir. Gıdâî veya sindirim sistemi bozukluğuna dayalı eksikliklerde, B12 vitaminini haftada iki defâ 1
mg şırınga etmek kâfidir. Alkoliklerde B12 vitaminini diğer vitaminlerle birlikte vermek ve en önemlisi
her çeşit alkollü içki almasına mâni olmak gerekir. Aşırı tütün içenlerin aldığı fazla siyanürü yok etmek
için de B12 vitamini kullanılır.
Günlük ihtiyaç ve kaynakları: Günlük B12 vitamininin 3 mikrogram alınması tavsiye edilmektedir. İyi
bir beslenme ile günde 3 ilâ 35 mikrogram B12 vitamini almak mümkündür. Bitkisel besinlerde
bulunmaz. İnsanın kalın barsağındaki bakteriler tarafından B12 vitamini meydana getirilir. Lâkin burada
B12 vitamininin emilmemesi gerekir. Fakat tamamen bitki menşeli gıdâlarla beslenen Veceteryanlarda
B12 vitamini eksikliğinin görülmemesi ise ilgi çekici bir olaydır. En bol, karaciğer, böbrek, yürek, et,
balık ve yumurtada bulunur. Besinlerde hidroksikobalamin, metilkobalamin ve adenozil-kobalamin
şeklinde bulunabilir. Bunlar barsakta birbirlerine dönebilir ve hepsinin biyolojik değeri aynıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder